PGConf Europe 2018 ile ilgili giriş yazıma buradan ulaşabileceğiniz gibi eğer merak ediyorsanız konferanstaki detayları, doğru yerdesiniz.
Her sunum farklı alanda çalışan konuşmacılar tarafından veriliyor DBA, Hacker, Developer gibi. Daha fazla konuşmacının sunumlara sınırlı zamanda katkıda bulunması için aynı andan birden fazla oturumda gerçekleştiriliyor konuşmalar. Dolayısıyla katılacağınız etkinliklerde eğer bir konuşmayı dinlerken diğerini kaçırma ihtimaliniz olan böyle etkinliklerde takvimi ve sunum içeriğini detaylıca okumanızı öneririm. Sunum sonrası konuşmacıların bir çoğu kendi sunumlarını yine aynı sayfada görebileceğiniz şekilde paylaşıyorlar.
PostgreSQL etkinliklerinin güzel yanı, etkinlik sayfasından etkinlik detayına, etkinlik içeriğine ulaşabilmeniz. Ayrıca konuşmacılar, konuşmalarının kimlere hitap ettiğini belirtiyorlar, beginner, intermediate ve advanced gibi. Eğer konuyla ilgili fikriniz yok ve anlatım seviyesi ile ilgili endişeleriniz varsa bu size yol gösterici olabilir. Bunun yanı sıra mutlaka konuşmacının bir biyografisi de oluyor. Bu biyografileri konuşmacılar kendileri hazırlıyor ama konuşmacı hakkında daha detaylı bilgiye tek yerden erişmek güzel oluyor.
PGConf Europe 2018’de de her etkinlik başında olduğu gibi açılış konuşması yapıldı. Arka taraftan oturumdaki doluluğun bir karesini çektim. PostgreSQL konferanslarının bir güzel yanı ise etkinlik görüntülerinde yer almak istemeyen katılımcılar kırmızı, etkinlik görüntülerinde yer almak konusunda endişeleri olmayan katılımcılar ise mavi boyun askılarını kullanarak bir seçeneklerinin olması. Dolayısıyla katılımcıların olduğu görüntüleri paylaşırken dikkat etmek gerekir. Diğer yandan PostgreSQL topluluğunun bazı kırmızı ve çizgilerinin olduğunu söylemek doğru olur ve katılımcıları-konuşmacıları-komünitedeki kişileri korumak amacıyla hazırladıkları Coc(Code of Conduct) yani davranış kuralları bulunmaktadır. Davranış kuralları detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
PGConf’taki ilk konuşma tek oturumda gerçekleşti ve paralelde başka konuşma yoktu.
Tüm sunumların detaylarına bu linkteki etkinlik takviminden, öğrenmek istediğiniz sunumun linkine tıklayarak sunum sahibi konuşmacı eğer paylaşmışsa sunumlarını inceleyebilirsiniz.
Günün ilk konuşmasını Paul Ramsey yaptı. Konuşmanın temeli PostgreSQL’de GIS(Geographic Information System) kullanımı oldu. Spatial data(uzaysal veri) ve PostgreSQL ilgili harika örnekler verildi. Starbucks mekanlarının konumu ile ilgili örnekler herkesin dikkatini çekti diyebilirim. Bu oldukça uzun bir sunumdu ve sunuma bu linkten ulaşabilirsiniz.
Nerdeyse 200 slaytlık bir sunumdu ve sunumun neredeyse tamamı örneklerden oluşuyordu. Paul’un konuşmasının temelinde, her uzaysal noktanın bir universal key olduğunu ve bu uzaysal bilgilerden daha genele yayılan bilgilere ulaşabileceğimiz yer alıyordu. Bunun için verdiği örnekler arasında Hint Okyanusunun belirli noktasındaki ortalama sıcaklığın ölçümlenmesinin ve dağların yüksekliklerinin ölçünlenmesinin farklı bir alanda kullanılması mümkünken aslında coğrafik ölçümlerle BI(Business Intelligence) verilerinin çıkarılmasının da mümkün olabileceğinden bahsetti. Belirli bir yüzeyde yaşayan insan popülasyonunu insan ırklarına göre sınıflandırılması(asyalı, beyaz.. gibi) veya verilen oylar için de bir ırk dağılımının kullanılması gibi. Burada vurgulanmak istediği şey aslında uzaysal verinin başka herhangi bir veriye dönüştürülebilir olmasıdır.
Katıldığım bir diğer sunum Ilya’nın PostgreSQL worst practices sunumu oldu. Doğru bilinen yanlışları ve yapılmaması gereken ama yapılan hatalardan bahsetti. Sunumu izleyen herkesin yüzü gülüyordu çünkü bazıları gerçekten yapılmaması gereken ama bir şekilde gözden kaçırılan en kötü hatalardandı. En dikkat çeken örneklerin başını benim için, testleri çok küçük veriler için yapıp canlı ortama almak, index eklemeden ciddi büyük sorguları çalıştırmak, gereksiz join yapmak, gereksiz index oluşturmak, time series verilerin silinmeden veya arşivlenmeden tutulması, connection pooling yapılmaksızın max_connection parametresinin çok fazla verilmesi.. gibi.
Oldukça fazla saydığımın farkındayım ama bunlar yapılan ve dikkat edilmeyen hatalar ne yazık ki. Sunum PGConfEU sayfasında şu an mevcut değil ama aynı sunumu daha önce de verdiği için buradan PostgreSQL worst practices sunumuna ulaşabilirsiniz.
Bir diğer dikkat çekici sunum zheap sunumuydu. Favori sunum buydu benim için. Amit Kapila sunumunu gerçekleştirdi. Sunuma buradan ulaşabilirsiniz. Bu sunum PostgreSQL’in gelecekte izleyeceği yolu da gösteriyordu aynı zamanda. PostgreSQL storage format olarak MVCC yapısını kullanıyor yani veriler güncellendiğinde veriler farklı versiyonlarda saklanmaya devam ediyor. Zheap ile PostgreSQL’de VACUUM kavramı tamamen kalkması için atılacak ilk adım diyebiliriz. Çünkü zheap ile verilerin storage formatı tamamen değişiyor. Page format, Tuple formatların nasıl olacağına Amit’in paylaştığı sunumdan öğrenebilirsiniz.
PGConf Europe 2018 benim için farklı bir öneme sahip çünkü benim de konuşmacı olarak katıldığım bir etkinlikti. Konuşmam Foreign Data Wrapper’lar ile ilgiliydi. Sunumuma buradan ulaşabilirsiniz.
Konferans ilk eğitim günüyle birlikte 4 gün sürdü fakat nasıl geçtiğini anlayamadım diyebilirim. Kapanışta tüm konuşmacıların ve tüm katılımcıların toplu fotoğrafı çekildi ve her ikisi de bende yok ama bizi çeken ve topluluktan olan Ilya’yı ben de onun için de anı olması için çekmiştim.
Dönüşümüze neredeyse 2 gün daha vardı ve bunu en iyi şekilde değerlendirmeliydik. Bunun için sabahın erken saatinde kalkıp Lizbon'da gezilebilecek turistik yerlere uğradık. Çok güzel seyir teraslarına sahip Lizbon. Çıkması bir okdar da güç tabi. Tuktuk denen bir araç var. 3 tekerlekli şu elektrikli olanlardan. Biz onu kullanmadık. Sokaklarında gezip geçtiğimiz yerlerdeki şeylerin hiçbirini kaçırmamak için.
lisbon são cristóvão e são lourenço
Sacramento
Santa Justa
Santa Justa
Graça
Tüm zamanımız dolu dolu geçti ve bu da dönüş yolundan bir kare..
Sevgiler,
Comments
Post a Comment